Embassy English San Diego Dil Okulu

Embassy English – San Diego

Amerika’da dil eğitimi almak isteyenler için karış karış her şehri ve okulu size tanıtmaya devam ediyoruz. San Diego’da tanıtacağımız sıradaki okulumuz Embassy English… Yurtdışındaki dil okullarını araştırdığınızda sıkça karşınıza çıkacak olan Embassy English’in dünyanın pek çok ülkesinde ve şehrinde şubeleri bulunmakta… En bilinen dil okullarından olan Embassy English’in San Diego şubesinde eğitim alan arkadaşımız Sinem okulu size yakından tanıtacak. Haydi şimdi Sinem’in gözünden Embassy English San Diego’yu keşfedelim.

Amerika’da dil eğitimi almaya karar verdiğimde güvenli bir şehre gitmek benim için en önemlisiydi. New York, Los Angeles gibi kalabalık ve karmaşası bol şehirlerdense daha sakin ve güvenli bir şehir de eğitim almak istiyordum. Bu noktada arayışlarıma başladım ve San Diego’nun benim için cazip bir alternatif olduğunu keşfettim. San Diego’nun diğer şehirlere göre yaşam masrafları konusunda biraz daha iyi olduğunu da görünce bu şehirde okumaya kesin olarak karar verdim.

San Diego’yu seçtikten sonra okul arayışlarım başladı. Şehirde pek çok dil okulu bulunuyor zaten şehirdeki uluslararası öğrenci nüfusu bu nedenle epey fazla. Bu öğrenci nüfusunun yoğunluğu şehri hareketlendiriyor ama bu konuya yazının ilerleyen kısımlarında değineceğim…

Okul seçimimi nasıl yaptığıma dönersem; zincir bir okulda eğitim alma konusunda da kararlıydım. Yurtdışında adı bilinmeyen bir okulda eğitim alıp İngilizce seviyem hakkında kuşku duymak ya da özgeçmişime yazmaktan çekinmek istemiyordum. Özgeçmişimdeki dil kursunun adı benim için önemli bir faktördü… Tüm dil okullarını araştırdıktan sonra Embassy English’de karar kıldım. Bunun pek çok faktörü var ama en doğrusunu söylemek gerekirse kendimi bu okula yakın hissettim. Okulun merkezi konumu beni toplu taşımadan kurtaracaktı, okul binası ve sınıfların ferah olmasını sevdim, 22. Kattaki okuldan San Diego manzarasını sevdim, okulun dünya çapında ödüller aldığını öğrenip, eğitmen kadrosunu da incelediğimde bu iş benim için tamamdı, Embassy English’de eğitim alacaktım.

Embassy English’in yönetimi ve eğitmen kadrosu öğrencilerin kendilerini rahat hissetmesi ve stres altında olmaması için ellerinden geleni yapıyorlar. San Diego’da yaşamaya başlamamın ilk zamanlarında pek çok kez kapılarını hem eğitimim hem de kişisel yaşantımla ilgili çaldım. Her seferinde büyük bir içtenlikle yardımcım oldular.

En önemli konu olan eğitim kalitesine değinmem gerekirse; ben çok memnun kaldım. Biraz mükemmeliyetçi ve her şeye kolay ikna olmayan bir yapım olduğundan kafamda çok fazla acaba ile İngilizce öğrenmeye başladım. Eğitmenlerin işlerini çok iyi şekilde yapmaları ve kullandıkları farklı eğitim metotları kısa sürede onlara inanmamı ve gelişim gösterebilmemi sağladı. Zaten dünya çapında pek çok mükemmeliyet ödülü alan bir okuldan da böyle kaliteli bir eğitim beklenirdi. Ben iyi ki Embassy English’i ve San Diego’yu seçmişim diyorum. Şu an çok akıcı bir şekilde, hiçbir konuda gerilmeden İngilizce konuşabiliyorsam bunu okuluma ve eğitmenlerime borçluyum. Bir de İngilizcenin yanı sıra sosyal hayatımda da gösterdiğim iyi yönde gelişmeler oldu bunları da yazının ilerleyen bölümlerinde anlatacağım.

Son olarak genel ilerleyişten bahsedersem… Embassy English’de 1 kur 12 haftada tamamlanıyor. Her 5 haftada bir test yapılıyor ve gelişiminiz kontrol ediliyor. Eğer 5 haftadan az kursa katılıyorsanız pre-arrival test ile graduation testi karşılaştırılarak gelişiminiz raporlanıyor.

Okul; Genel İngilizce, Yoğun İngilizce, Başlangıç İngilizcesi, TOEFL Sınav Hazırlık programlarıyla biliniyor. Sınav skoru elde etmek istiyorsanız Embass English’i öneririm çünkü bu konuda çok iddialılar. Dünyanın dört bir yanından öğrenci TOEFL ya da Cambridge Test skoru için bu okulu tercih ediyor. Genel İngilizce ve Akademik İngilizcede en başarılı okullar arasında olan Embassy English’in iddiası o kadar büyük ki öğrencilerine para iade garantisi veriyor. Okul gerekli tüm sorumlulukları yerine getiren öğrencinin belirlenen haftalar içerisinde hedefine ulaşabileceğini söylüyor. Öğrenci tüm sorumluluklarını yerine getirmesine rağmen ilerleme göstermezse para iadesi yapılıyor. Sorumluluklarda öyle çok büyük değil; derslere katılım, ödevleri zamanında yapmak, sosyalleşmeye çalışmak, pratik yapmak gibi basit sorumluluklar… Bu sorumlulukları yerine getirdiğinizde kur atlayamamak, İngilizce öğrenememek gibi bir şikâyetiniz olamaz. Derslere zaten kendi isteğinizde bayılarak giriyor ve katılım gösteriyorsunuz. Yazımın ilk başında da bahsettiğim gibi ben hep sakin ve güvenli bir şehirde eğitim almak istedim… Karmaşa dolu sokaklar, koşturmaca pek benim tarzım değil. Böyle bir ortamda strese girip gelişim gösterebileceğime inanmadığımdan San Diego’yu seçtim. San Diego sakinliği ve güvenliğiyle beni hemen içerisine çekti. Şehrin fotoğraflarına baktıkça o huzurlu havasını hissetmek benim için yeterli oldu.

Size böyle bahsederken yaşlılar yurdu gibi bir yer aklınıza gelmesin! San Diego aslında oldukça hareketli ve eğlenceli bir şehir. Sadece metropol havasından uzak ve güvenli bir şehir. Suç oranı düşük, trafik karmaşası yok, korna sesi, puslu bir havası yok… Yılın çok büyük bir bölümü hep güneşli ve sıcak. Bu yüzden burası outdoor aktivitelerin merkezi diyebilirim. Sahil yürüyüşleri, sörf kursları, dalış kursları, su sporları, Latin dans geceleri, kaliteli caz ve Latin müziği, eşsiz lezzetteki tacoları, sıcak insanları ile San Diego bir öğrenci için bulunmaz bir güzellik… San Diego’da yaşadığım süre boyunca kendimi pek çok açıdan geliştirdim, bu şehir ve bu süreç benim hayatımdaki dönüm noktalarından oldu.

Hayatımda hiç olmadığım kadar sosyalleştim çünkü okul sosyalleşmenizi ve İngilizceyi günlük hayata taşımanızı istiyor. Bunun için birçok aktivite ve etkinlik düzenliyor. Bunlar spor müsabakaları da olabiliyor sinema geceleri de ya da şehir dışı turlar da… Eğer yurtdışında dil eğitimi diye çıkıyor fakat sınıftaki pratik haricinde günlük hayatta İngilizceyi kullanamıyorsanız gelişemezsiniz. Sokakta, kafede, restoranda, barda, kursta, yarışmada, futbol maçında, taco sırasında ana dili İngilizce olan insanlarla çekinmeden konuşmaya başlamışsanız o dili kapmışsınız demektir. Ben kendimdeki süreci ve ilerlememi adım adım izledim diyebilirim. Ne zaman sosyalleşmeye başladım o zaman İngilizce konuşma özgüvenimi kazandım. Bu sebeple San Diego gibi uluslararası öğrenci nüfusunun fazla olduğu ve eğlenceli hayata sahip olan bir şehirde eğitim almak benim için faydalı oldu. Son kez iyi ki San Diego ve iyi ki Embassy English’i seçmişim diyorum.

Yurtdışında dil eğitimi almak isteyenler için Amerika incelemelerimiz devam ediyor… Sıradaki şehrimiz olan San Diego’dayız…

Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük 8. Şehri olan San Diego, Güney Kaliforniya’da yer alır. Pasifik Okyanusu kıyısında yer alan şehrin Meksika ile sınırı bulunmaktadır. Yılın büyük bir bölümü güneşli bir havaya sahip olan şehir, bu özelliğinden dolayı “Sun City” olarak de bilinmektedir.

Bu güzel ve güvenli şehirde eğitime ve yaşama dair bildiklerimizi sizinle paylaşacağız. Umarız akıllardaki soru işaretlerine cevap olabiliriz… Haydi gelin San Diego turuna başlayalım!

Amerika’da dil eğitimi denildiğinde akıllara gelen San Diego, ülkedeki en güvenli şehirlerden biridir. Bu yüzden uluslararası pek çok öğrenci tarafından tercih edilir. Bu sebeple yoğun bir öğrenci nüfusu vardır. Bu yoğun öğrenci nüfusu şehir hayatını renklendirir. Hemen her gün gençlere ve öğrencilere yönelik etkinlikler düzenlenmektedir. San Diego’da dil okuluna giden öğrenci her gününü farklı bir aktiviteyle geçirebilir, şahane arkadaşlıklar edinebilir ve herhangi bir güvenlik korkusu yaşamadan hayatını sürdürebilir.

Metropol karmaşasını sevmeyen, biraz daha dingin fakat yine de eğlencenin olduğu bir şehir arayanalar için San Diego bir numaralı adrestir. Meksika sınırına yakın olan şehirde sıcaklık genellikle yüksektir. Bu da yazlık bir şehirde öğrenci olmak anlamına gelir ki bu bir gencin başına gelebilecek en güzel şeydir. İngilizcenizi geliştirirken keyifli bir sosyal hayata sahip olmak en tabi hakkınızdır…

Aslında bu sosyallik İngilizce konusunda da sizi bir adım öteye taşıyacaktır. Dil okullarının hemen hemen hepsi öğrencilerini sosyalleştirebilmek, günlük hayata katabilmek için pek çok aktivite düzenler çünkü bu sayede dil daha hızlı gelişir. San Diego’da bu sosyalliği kolayca yakalayabileceğinizden hem dilinizi geliştirebilecek, İngilizce konuşma özgüveni kazanacak ve unutamayacağınız bir dönem yaşayacaksınız.

Global Vizyon danışmanlarını yardımıyla ABD vizenizi aldınız, uçak biletinizi aldınız ve yolculuğa hazırsınız. Valizinizi hazırlarken kilogram kurallarına dikkat edin, el bagajlarınızın içinde neler bulunduramazsınız bunları inceleyin, arama detektörlerinden hızlıca geçmek için uygun kıyafetler giyinin ve yolculuğu başlayın…

Havalimanına uçuş saatinizde en az 2-3 saat önce gidin. Kimi zaman yoğunluk olduğundan sıralarda uzun vakit geçirebiliyorsunuz ya da uçuş saatlerinde değişiklikler meydana gelebiliyor… Aksi bir durumla karşılaşmamak için en az 2 saat önce havalimanında olmayı unutmayın. Havalimanı güvenliğinden geçin ve havalimanına giriş yapın. Havalimanından içeri girdiğinizde yan yana dizilmiş, üzerlerinde havayolu firmalarının logoları olan ekranlarla dolu küçük, yan yana sıralanmış gişeler göreceksiniz.

Kontuar dediğimiz bu yerde uçak biletinizi aldığınız havayolu firmasının gişesini bulun. Ekranında sizin gideceğiniz şehir olan gişe sizinki… Burada check-in (kayıt) işlemi yaptıracaksınız. Pasaportunuz ve nüfus kağıdınız yanınızda olsun. Valizinizi görevliye verin ve biniş kartınızı alın. Biniş kartınızı aldıktan sonra ülkemizde olan vergilendirme sistemi gereği yurtdışı çıkış harcı ödemek zorundasınız bu da bir pul almanızı gerektiriyor. Bu pulu nereden alacağınızı havalimanı görevlilerine sorun, pulunuzu alın ve saklayın. Haydi şimdi sıra pasaport kontrolünde…

Pasaport kontrol noktalarına doğru ilerleyin. Burada memura pasaportunuzu, kimliğini, biniş kartınızı gösterin ve gümrüksüz bölgeye ‘merhaba’ deyin. Burada dikkat etmeniz gereken nokta doğru kapıyı bulmak ve uçuş saatinden önce burada oturup beklemek. Biniş kartınızın üzerinde kapı numaranız (gate) ve uçuş saatiniz yazar. Bazı durumlarda bu kapı numaraları ve uçuş saatleri değişir. Bunu nerden takip edeceksiniz? Bunu takip edeceğiniz yer havalimanı içerisindeki ekranlardır. Bu ekranlardan gideceğiniz şehrin adını bulun, kapı numarasına ve uçuş saatine bakın ve o tarafa doğru yol alın. Uçağa sorunsuzca bindikten sonra uzun yolculuğun keyfini çıkartın. Yanınızda bir kitap ve sizi oyalayacak şeyler kesinlikle bulundurun.

Uçaktan indiniz ve Amerika’dasınız! Uçaktan indikten sonra pasaport kontrolünden geçeceksiniz. Uçaktan inenlerin gittiği yöne doğru ilerleyebilirsiniz, zaten ‘Passport Control’ tabelalarını da görürsünüz. Buradaki memurlar nereden geldin, nereye gidiyorsun, neden geldin, nerede kalacaksın gibi sorular sorabilir. İngilizce bilmiyorsan önceden bunları 1-2 cümlelik yanıtlar olarak çalışsan iyi edersin. Pasaport kontrolünden geçtikten sonra bagajlarına alacaksın. ‘Baggage Hall’ ‘Baggage Claim’ tabelalarını gördüğünde onları takip et. Bagajların alacağın kayan mekanizmanın üzerinde geldiğin şehrin adı yazar, o senin valizinin geleceği yer…

Biz ilk gün toplu taşıma ile konaklayacağınız yere ya da okulunuza gitmenizi önermiyoruz. Mümkünse okulunuzdan havalimanı karşılaması isteyiniz, bu en iyisi oluyor ya da havalimanının hemen çıkışında bekleyen taksilere binin. Daha ilk günden otobüs, metro gerginliği yaşamanıza gerek yok. Güney Kaliforniya’nın sahil şehirlerinden olan San Diego uluslararası öğrencilerin sıklıkla tercih ettiği bir lokasyondur. Şehrin genellikle sıcak olması, çetin hava koşullarına sahip olmaması, güvenliği yüksek şehirlerden olması, öğrenci nüfusundan dolayı canlı bir şehir olması buraya olan ilginin ana sebeplerindendir. San Diego; sanatseverlerin, sporseverlerin, alışveriş severlerin, farklı tatlarda mutfaklar denemek isteyenlerin en sevdiği şehirlerden biri olabilir.

Muhteşem plajlara sahip olan San Diego’da su sporları yapabilir, sahilde uzun yürüyüşlere çıkabilir, okyanusun mis gibi havasını içinize çekebilirsiniz. San Diego’nun Kasım ve Aralık ayları haricinde yağış almadığı göz önünde bulundurulduğunda, outdoor aktiviteleri yıl boyunca yapabileceğinizi görürsünüz.

San Diego; Meksika’ya sınır olması sebebiyle bu ülkenin de esintileri şehirde görülür. Şehrin etnik ve kültürel yapısı renklidir. Şehirde birçok lezzetli Meksika restoranı bulunur. Meksika kültürünün etkisi bu şehirde yaşayan insanları rahat ve stressiz yapmıştır. Şehirde güvenlik endişesi olmaması, kültürel çeşitlilik olması, eğlenceye önem verilmesi, öğrenci nüfusunun fazlalığı… bu şehri tercih edilen lokasyonlardan biri haline getirir.

San Diego’da bulunduğunuz süre zarfında bir festivale denk gelirseniz kesin katılmanızı öneririz. San Diego International Film Festival ve San Diego Beer and Music Festival gitmenizi önereceğimiz festivallerden.

Balboa Park:Şehrin simgesi haline gelen bu parkı gez… Pek çok filme ev sahipliği yapan parkın içerisinde; botanik bahçeleri, gezi parkları, bisiklet yolları, tiyatrolar, dükkanlar ve müzeler bulunuyor. Gün boyunca çok eğleneceksin…

• Pacific Beach: Güney Kaliforniya’nın en güzel sahillerinden olan Pasific Beach’te sörf dersleri alabilir ve sörf yapmanın keyfini çıkarabilirsin! Sahilde bulunan barlar ve kulüpler uluslararası öğrencilerin sıkça ziyaret ettiği mekanlardır. Burada güzel sosyalleşme imkânı yakalarsın.
• La Jolla: Şehirdeki en güzel fakat en pahalı şehirlerden olan La Jolla’yı gezmeden dönme. Sahillerde deniz aslanları ve fokları izlemenin keyfini çıkar. İnanılmaz bir görüntü…
• USS Midway Müzesi: San Diego ABD’nin en büyük Pasifik askeri üssüne sahiptir. Navy Pier’de bulunan üsse gidip USS Midway Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz. F14 Tomcat ve F-4 jetlerini görebilirsiniz. Benim için savaşın gereksizliğini bir kez daha anladığım bir gezi oldu…
• Gaslamp: Gaslamp; barlar, restoranlar, gece kulüpleri ve sanat galerilerine ev sahipliği yapan elit bir bölgedir. Burada iyi caz müzikleri dinleyebilir, Latin müziklerinin ritmine kendinizi bırakabilir, en lezzetli yemekleri yiyebilirsiniz…
• Del Mar: San Diego´da at yarışları düzenlenen yerdir. Şahane sahil şeridinde dizili muhteşem evleri inceleyebilir, şahane manzaralarda leziz yemekler yiyebilirsiniz. Bu bölgede şehrin elit bölgelerinden birisidir.
• San Diego Zoo, Wild Animal Park, Sea World: San Diego hayvan çeşitliğinin olduğu bir bölgedir bu sebeple hayvanat bahçeleri su parkları ve vahşi yaşam parklarına sahiptir. Şahsen hayvanların sergilenmesine ve şov amaçlı kullanılmasına karşı olduğumda bu yerleri ziyaret etmedim. Arzu ederseniz kısa araştırmalar neticesinde içlerinden neler olduğunu görebilirsiniz.
• Mission Beach: Güney Kaliforniya sahip kültürünü yakından tanımak istiyorsanız gidip görmeniz gereken bir plaj. Şehirdeki tüm plajlara bayıldığımdan burayı göremeden geçmenizi önermem.
• Koronado Adası: Bir yarımada alan Koronado Adası’nın sokaklarını gezebilir, bölgedeki güzel mimariye sahip otelleri inceleyebilirsin.

• Yurttaş Kane ve Top Gun filmlerinin çekildiği yerleri gör!
• Sörf dersi al! Sörf tahtası üzerinde durmayı öğren!
• Muhteşem Meksika mutfağını denemeden dönme!
• La Jolla’da fok balıkları ve deniz aslanlarını gör!
• Erken kalk, okula gitmeden önce denize gir ve derslere öyle git!
• Gaslamp’ın ışıklı sokaklarında eğlenceye doy!
• Bir festivale katıl! Film izle, tiyatroya git!
• San Diego Oldtown’da eski San Diego’yu keşfet!
• Bir seyahat aracı olan ‘amtark’lar ile kuzeye doğru seyahat et! Manzara bir harika!

Okul yurt ve aile yanı konaklaması sunuyor. Ben kendi yaşıtlarımla bir arada olabilmek için yurt konaklamasını tercih ettim. Yurtlar oldukça konforlu ve ferah. Yurt konaklamamda herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Okula ulaşımım oldukça kolaydı. İlk zamanlar çamaşır yıkamak, kendi yemeğimi hazırlamak zor gelse de birkaç hafta içerisinde bu duruma alıştım. Yurtta konaklamak insana daha planlı ve düzenli olmayı öğretiyor hem de şahane arkadaşlıklar kurduruyor…